Merkez Antakya ilçesi Odabaşı Kavaslı Mahallesi’ndeki 9 katlı apartmanın 6 Şubat saat 04.17’deki ilk depremde yıkılması ve 9 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Tutuksuz sanıklar 85 yaşındaki binanın yapım sorumlusu müteahhidi A.S.R, proje ve uygulama denetçisi İ.S, kontrol elemanı H.A. ile tutuklu sanıklar statik proje müellifi C.T, yapı denetim sorumlusu G.T, proje ve uygulama denetçisi M.K. hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle hazırlanan iddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, cumhuriyet savcısı nezaretinde bilirkişilerle olay yerinde incelemelerde bulunulduğu ancak binanın enkaz halinde olması nedeniyle gözlem çukuru açılarak zemin incelemesi yapılamadığı belirtildi.
Bilirkişideki zemin etüt raporunda, birinci sondaj kuyusunda yeraltı suyuna rastlanılmadığı, ikinci ve üçüncü sondaj kuyularında ise 6. metrede yeraltı suyuna rastlandığı kaydedilen iddianamede, temel donatı alanları, temel zemin emniyet gerilmesi ve perde donatı alanının yetersiz bulunduğu ayrıca malzeme kalitesinin de yetersiz olduğu bildirildi.
İddianamede ifadesine yer verilen binanın yapım sorumlusu müteahhidi A.S.R, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Yaptığı binayı hatırlamadığını öne süren A.S.R, “Bu apartmanı hatırlayamadım. Söz konusu apartmanı yapıp yapmadığıma dair şu an herhangi bir bilgim yok. Bu apartmanın yapı denetimcisi G.T’yi de hatırlamıyorum, söyleyeceklerim bundan ibarettir.” ifadelerini kullandı.
SUÇU YANINDAKİ ELEMANLARA ATTI
Binanın yapı denetim sorumlusu tutuklu sanık G.T. ise binanın 2017’de yapımına başlandığını belirtti.
Binanın yapı ruhsatı ve kullanım izninde imza yetkisini kullandığını ifade eden G.T, “Biz projelere uygun olarak yapı denetimi gerçekleştirdik. Ben şirkette imza yetkilisi olarak bulunuyorum. Yapı denetim kuruluşunun sahibiyim. Binaları yanımda çalışan yapı denetçisi mühendisler denetler. Bu binada proje ve uygulama denetçisi olarak mimar İ.S. ve inşaat mühendisi M.K. yapı denetimini gerçekleştirdi.” beyanında bulundu.
BİNAYA HİÇ GİTMEMİŞ
Proje ve uygulama denetçisi İ.S. ise binanın yapıldığı dönemde hasta olduğu için Bodrum’da kızının yanında kaldığını anlattı.
Yapı denetim şirketinin zaman zaman kendisini aradığını kaydeden İ.S, “Bana her zaman ‘Her şey yolunda, gelmene gerek yok.’ dediler. Ben o tarihte hiç Hatay’a gitmedim, şirketin denetlediği hiçbir binaya imzamı atmadım. Sadece şirkette isim olarak yer aldım, saha görevine katılmadım. Eğer ki yapı denetim evraklarında benim imzam varsa bu imzaları benim yerime başkasının attığını düşünüyorum. Binanın yıkıldığından da haberim yok.” ifadelerine yer verdi.
Tutuklu sanık statik proje müellifi C.T. de suçsuz olduğunu ileri sürerek, “Malzemelerin alımı konusunda sorumluluğum olmamakla beraber yanlış yöntemlerle alındığına şahit oldum.” şeklinde kendisini savundu.
Tutuklu proje ve uygulama denetçisi M.K. ve tutuksuz kontrol elemanı H.A. da yıkılan binanın evraklarına hiçbir şekilde imza atmadıklarını ve suçsuz olduklarını iddia etti.