Maskeye dönmeli miyiz? Grip, Kovid-19, RSV derken ‘virüsler pandemisi’ yaşıyoruz
DİDEM SEYMEN / İSTANBUL – Havanın soğumasıyla her yıl olduğu gibi virüsler de harekete geçti. Ancak bu kez İnfluenza A, H1N1 (domuz gribi), Kovid-19 varyantı JN1 (Juno) ile RSV’nin (Respiratuvar Sinsityal Virüsü) birlikte seyrettiği kokteyl virüsler vaka sayısında ciddi bir artışı da beraberinde getirdi.
Soğuk havalarla tırmanışa geçen üst solunum yolu enfeksiyonları her yaştan insanda görülüyor. Avrupa’da da etkili olan kokteyl virüsler Türkiye’de acillere başvurularda ve yoğun bakımlara yatışlarda hatırı sayılır bir artışa neden oldu.
Vakaların 3’te 1’inin Kovid, 3’te 1’inin de İnfluenza A, diğer vakaların da RSV olduğu belirtildi. Kovid-19 pandemi nedeniyle hastalar için uygulanan karantina kurallarının yürürlükten kaldırılması nedeniyle doktorlar, Kovid ve grip gibi bulaşıcı enfeksiyonlardan muzdarip kişilerin evlerinde dinlenmesini, dışarı çıkmak zorunda olanların da maske kullanmasını öneriyor.
Hasta olanların evde dinlenmesini öneren uzmanlar, özellikle kapalı alanlarda maske takılması gerektiğini söylüyor.
SEYAHATLE HIZLA YAYILDI
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanıl Kocagöz, JN1’in pek çok ülkeye yayıldığına işaret ederken, tedbirlerin azalması ve uçakla seyahatin artmasının bu yayılımda etkili olduğunu söylüyor. Kocagöz, “JN1 yüzde 1-2 oranında da olsa özellikle 65 yaş üstü, bağışıklık sistemi zayıflamış, kanser hastaları gibi kişileri yoğun bakıma yatıracak ve hatta ölüme kadar götürebilecek güce sahip. Hatta bu tarz vakalar artmaya başlıyor. Şu an Kovid pandemisi değil de virüsler pandemisini yaşıyoruz. Hani ortaya karışık, hepsi var” dedi. Kovid’den ziyade Influenza, RSV virüslerinin artışta etkili olduğunu vurgulayan Kocagöz, şu öneri ve uyarıda bulunuyor:
“Hepsi 3’te 1 oranında görülüyor, bazen de 2’si ya da 3’ü bir arada görülebiliyor. En tehlikelisi de bu oluyor. O yüzden korunma yöntemlerine geri dönmemiz lazım. Mecbur değilsek kalabalık, toplu alanlarda bulunmayalım. Toplu taşımaya binmek, uçağa binmek, markete, alışveriş merkezine gitmek zorundaysak da o zaman mutlaka maske kullanmaya dönmeliyiz. Sağlıklı veya genç olanlar bunları önemsemiyor ancak evde yaşlı veya hastaları varsa onlar da dikkatli olmak zorunda. Ailelere sesleniyorum, lütfen hasta çocuklarınızı okula göndermeyin.”
AVRUPA’DA JUNO ETKİSİ
Türkiye’de olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de solunum yolu hastalıkları Kovid-19, grip ve RSV enfeksiyonları rekor seviyeye ulaştı. Juno varyantı etkisiyle neredeyse tüm ülkelerde Kovid vakalarında artış 2’ye katlandı.
■ İspanya’da hükümet, hastaneler ve sağlık merkezlerinde maske takılmasının zorunlu hale getirilmesini önerdi.
■ Kanarya Adaları’nda sağlık ocaklarında, eczanelerde ve hastanelerde maske takmak zorunlu hale getirildi.
■ İtalya’da da benzer sıkıntılar yaşanıyor. Ülkede solunum yolu hastalığı enfeksiyon oranları
rekor seviyeye ulaştı.
■ Britanya’da da Kovid-19 salgını nedeniyle 2 haftada vakalar 2’ye katlandı.
GRİBİN MALİYETİ DE YÜKSEK
Grip, İnfluenza A, B, C ve D virüsleri ile oluşan mevsimsel salgınlar ve pandemi ile karşımıza çıkabilen, akut üst ve alt solunum yolu enfeksiyon hastalıkları ülkelere, topluma ve sağlık sistemine önemli ekonomik maliyetler getiriyor. Gerek tedavi gerekse de aşılanma ile korunma ekonomik bir yük oluşturuyor. ABD’de yıllık doğrudan tıbbi maliyetlerin toplamı 3.2 milyar doları bulurken, dolaylı maliyetin ise 8 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalara göre grip nedeniyle iş gücü kaybı çoğunlukla 2 ile 3 gün olurken, ortalama iş gücü kaybı 1 ile 10 gün arasında değişebiliyor.
BOĞMACA VE KIZAMIK UYARISI
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ergin Çiftçi, dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan enfeksiyonların kolaylıkla diğer bölgelere yayılabildiğinin artık bilindiğini belirtip, virüslerin çocuklara etkisiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“JN1 varyantının da çocuklarda alışılmış üst solunum yolu enfeksiyonları biçiminde seyrettiğini biliyoruz. Çocuklarda zatürre gibi alt solunum yolu hastalığı nadir görülüyor. Ancak bağışıklık sisteminde sorun olanlar gibi altta yatan hastalığı olan çocuklar hastalığı daha ağır geçirebiliyor. Biz çocuklarda Kovid-19 hastalığından çok, hastalıktan sonra gelişen MIS-C dediğimiz vücutta çok sayıda organ sistemini tutan hastalıktan korkuyoruz. JN1 varyantının MIS-C hastalığını artırdığına ilişkin bir veri ortaya çıkmadı, bu da çocuklar açısından sevindirici bir durum. Şu anda en yaygın influenza A H1N1 tipi, ardından Kovid-19 etkeni SARS-CoV-2 virüsleri ve RSV virüsü çocuklarda hastalık yapıyor. Virüs enfeksiyonlarını takiben pnömokok ve strep A bakterilerine bağlı zatürre ve menenjit görebiliyoruz. Bu yıl daha fazla görmeye başladığımız boğmaca ve kızamık da var. Maalesef bu hastalıklar da halen risk oluşturuyor. Bu etkenlerin hepsini PCR gibi testlerle saptamak mümkün. Kapanmayı gerektirecek düzeyde bir tehdit yok, kişisel hijyen önlemlerini uygularsak, maske kullanmaya başlarsak kendimizi ve sevdiklerimizi koruyabiliriz.”